Avrupa Birliği, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını %55 oranında azaltmayı, 2050’de ise net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı taahhüt ediyor.
Bu hedefler, Paris İklim Anlaşması kapsamında küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlamayı amaçlıyor ve ülkeleri, karbon salımlarını azaltmaya yönlendiriyor.
İşte tam da bu hedefler doğrultusunda yürürlüğe giren Avrupa Yeşil Mutabakatı devreye giriyor.
Ve bu mutabakatın temel taşlarından biri, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM).
SKDM, bu çabanın ticaret boyutundaki uygulaması olarak, “kirleten öder” prensibini sınır ötesine taşıyor.
Bu açıdan bakıldığında SKDM yalnızca bir vergi düzenlemesi değil; adil bir karbon ekonomisine geçişin ve sürdürülebilir üretimin aracıdır. Bu konuda daha fazlasını merak ediyorsanız https://taxation-customs.ec.europa.eu/carbon-border-adjustment-mechanism_en sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Sanayide Dönüşümün Anahtarı
Bu yeni dönemde, üretim süreçlerini gözden geçirmek artık kaçınılmaz.
Çünkü SKDM yalnızca emisyonları raporlamayı değil, kaynağında azaltmayı teşvik ediyor.
Bu noktada operatörlerin de mühendislerin de rolü büyük:
- Kullanılan enerjinin kaynağını gözden geçirmek,
- Proseslerde su ve enerji verimliliğini artırmak,
- Kullanılan hammaddelerin karbon yoğunluğunu değerlendirmek,
- Tasarım ve üretim aşamalarında yenilikçi çözümler geliştirmek.
Belki bir kimyasal değişim, belki bir proses tasarımı, belki de sadece makinelerimizi çay ve yemek molalarında kapatmak… Ya da tedarikçiye dönüp bunları sorgulamak, fazla olan tüketimlerini iyileştirmesi için desteklemek. Her biri, karbon ayak izini küçültmek için somut bir adım.
Gerçek dönüşüm, dışarıdan alınan danışmanlık raporlarında değil; çalışanların kendi süreçlerini sorgulamasında başlıyor.
Her üretim hattı, her veri, her fikir — bu dönüşümün parçası.
Geleceğe Doğru
SKDM, küresel ticarette yeni bir sayfa açıyor.
Bu süreç, kısa vadede zorluklar barındırsa da uzun vadede daha verimli, şeffaf ve çevreyle uyumlu bir ekonomi yaratacak.
Artık sadece “ne üretiyoruz” değil, “nasıl üretiyoruz” sorusu da ticaretin merkezinde.
Bu yüzden bugün atılan her adım, geleceğin rekabet gücünü belirliyor.
Unutmayalım:
Sürdürülebilirlik bilgiyle başlar; paylaşımla güçlenir ve geleceği şekillendirir.
Yazan: Yeşilova Holding Sürdürülebilirlik Yöneticisi Eda Çetintaş
